NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
39 - (2568) حدثنا
سعيد بن منصور
وأبو الربيع
الزهراني. قالا:
حدثنا حماد
(يعنيان ابن
زيد) عن أيوب،
عن أبي قلابة،
عن أبي أسماء،
عن ثوبان (قال
أبو الربيع:
رفعه إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم) وفي حديث
سعيد: قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "عائد
المريض في
مخرفة الجنة
حتى يرجع".
[ش
(مخرفة) هي سكة
بين صفين من
نخل يخترف من
أيهما شاء. أي
يجتني: وقيل
المخرفة
الطريق. أي
أنه على طريق
تؤديه إلى
الجنة].
{39}
Bize Saîd b. Mensur ile
Ebû'r-Rabi'a Zehrânî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Hammad (yâni İbni Zeyd)
Eyyûb'dan, o da Ebû Kılâbe'den, o da Ebû Esmâ'dan, o da Sevban'dan naklen
rivayet etti. Ebû'r-Râbi': Onu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e ref etti,
dedi. Saîd'in hadîsinde ise: (Dediki): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
:
«Hastayı dolaşan, geri
donünceye kadar cennetin hurmalık yolundadır.»
buyurdular, denilmiştir.
40 - (2568) حدثنا
يحيى بن يحيى
التميمي.
أخبرنا هشيم
عن خالد، عن
أبي قلابة، عن
أبي أسماء، عن
ثوبان، مولى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "من عاد
مريضا، لم يزل
في خرفة الجنة
حتى يرجع".
[ش
(خرفة الجنة)
الخرفة اسم ما
يخترف من
النخل حتى
يدرك].
{40}
Bize Yahya b. Yahya
Et-Temîmî rivayet etti. (Dediki): Bize Hüşeym Hâlid'den, o da Ebû Kılâbe'den, o
da Ebû Esmâ'dan, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in azatlısı
Sevban'dan naklen haber verdi. Sevban şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
«Her kim bir hastayı
dolaşırsa, donünceye kadar cennetin hurmalarındadır.» buyurdular.
41 - (2568) حدثنا
يحيى بن حبيب
الحارثي.
حدثنا يزيد بن
زريع. حدثنا
خالد عن أبي
قلابة، عن أبي
أسماء
الرحبي، عن
ثوبان،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال "إن
المسلم إذا
عاد أخاه
المسلم، لم
يزل في خرفة
الجنة حتى
يرجع".
{41}
Bize Yahya b. Habib
El-Hârisî rivayet etti. (Dediki): Bize Yezid b. Zürey' rivayet etti. (Dediki):
Bize Hâlid, Ebû Kılâbe'den, o da Ebû Esma' Er-Rahabî'den, o da Sevban'dan, o da
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. (Şöyle buyurmuşlar)
:
«Gerçekten müslüman
kardeşi müslümanı dolaştığı vakit, dönünceye kadar cennetin hurmalarındadır.»
42 - (2568) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
وزهير بن حرب.
جميعا عن يزيد
(واللفظ
لزهير). حدثنا
يزيد بن
هارون. أخبرنا
عاصم الأحول
عن عبدالله بن
زيد (وهو أبو
قلابة)، عن
أبي الأشعث
الصنعاني، عن
أبي أسماء
الرحبي، عن
ثوبان، مولى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم،
عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "من
عاد مريضا، لم
يزل في خرفة
الجنة". قيل:
يا رسول الله!
وما خرفة
الجنة؟ قال
"جناها".
{42}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe ile Züheyr b. Harb hep birden Yezid'den rivayet ettiler. Lâfız
Züheyr'indir. (Dedilerki): Bize Yezid b. Hârûn rivayet etti. (Dediki): Bize
Âsim EI-Ahvel, Abdullah b. Zeyd'den (bu zat Ebû Kılâbe'dir), o da Ebû'l-Eş'as
Es-San'ânî'den, o da Ebû Esma Er-Rahabî'den, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in azatlısı Sevban'dan, o da Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'den naklen haber verdi. (Şöyle
buyurmuşlar) :
«Bir kimse bir hastayı
dolaşırsa, cennetin hurfesinde olur.»
— Yâ Resûlallah!
Cennetin hurfesi nedir? diye sorulmuş. «Onun devşirilmiş yemişidir.»
buyurmuşlar.
42-م - (2568) حدثني
سويد بن سعيد.
حدثنا مروان
بن معاوية عن
عاصم الأحول،
بهذا الإسناد.
{M-42}
Bana Süveyd b. Saîd
rivayet etti. (Dediki): Bize Mervân b. Muâviye, Âsim El-Ahvel'den bu isnadla
rivayette bulundu.
İzah:
Mahrafe,: İki sıra
hurma arasındaki yoldur. O yoldan yürüyen hangi sıradan dilerse hurma
toplayabilir. Bâzıları mahrefenin sadece yol demek olduğunu söylemişlerdir.
Kaadî İyad: «Mahrefe, içinde devşirilecek yemiş bulunan bahçedir» demiştir.
Hadîsten murâd : Hasta bir
müslümanı dolaşmaya giden, onun yanından dönünceye kadar içinden yemiş
topladığı bir bahçe gibidir, demektir. Yâni; hasta dolaşmaya giden kimsenin
kazandığı sevab, yemiş toplayan kimsenin devşirdiği meyveye benzetilmiştir.
Kaadî İyad diyor ki : «Hasta dolaşmanın ecri pek büyüktür. Hasta dolaşmak
farz-ı kifâyedir. Çünkü dolaşılmazsa hâli perişan olur. Ölebilir. Bilhassa
gurbette olanlarla zayıflar buna muhtaçtırlar.»
«Müslim» şarihlerinden
Ubbiye göre hasta dolaşmak hususunda örf ve âdete bakılır. Ziyaretten memnun
kalan hasta dolaşılır. Ziyaretten hoşlanmayan hasta dolaşılmaz. Hastanın
yanında kendisini rencide edecek hastalık hâli konuşulmaz.
Ulemâ, hasta dolaşmanın
faziletine ittifak etmişlerdir. Bu husûsda evvelce gördüğümüz hasta ziyareti
babında izahat geçmişti.